AnasayfaRöportaj 5’te 5 : Sare ile Erasmus

5’te 5 : Sare ile Erasmus

esrageziyor

2018’in ilk 5’te 5 röportajı hemen hemen her üniversitelinin ‘acaba gitsem mi, yapsam mı’ diye düşündüğü Erasmus Öğrenci Değişim Programı ile Polonya’ya giden Sare’yle devam ediyor. Sare’yle tanışmamın başlangıcı -diğer çoğu 5’te 5’ler gibi- yine Instagram. Baktım genç bir kız güzelce geziyor, nasıl acaba dedim meğer Erasmus’a gitmiş. Ben de hal böyle olunca dur hemen bi’ 5’te 5 yapalım deyip soruları gönderdim Sare’ye. O da sınav dönemi falan dinlemeden cevaplayıp yolladı bana çok güzel fotoğraflarla birlikte. Bakalım nasılmış Sare’nin Erasmus’u 🙂

Wroclaw, Polonya


1. Sare bize kendinden bahseder misin? Seyahat etmek senin için nasıl bir dünya?

Merhaba, ben Sare Egri. Yirmi bir yaşındayım, Tokat Gaziosmanpaşa Ünüversitesinde Psikolojik Danışmanlık okuyorum. Seyahat etmeyi çok seviyorum, Erasmus programına katılmamın amacı da gezmek aslında. Eğitim programıyla Avrupaya geldim ama seyahat etmek başlı başına bir eğitim. Bu eğitim sürecinde yeni kültürleri, duymadığın bilmediğin dilleri görmek mümkün.

Morskie Oko Gölü, Polonya


2. Erasmus’a başvurmak nereden aklına geldi? Ailen bu düşünceni nasıl karşıladı?

Üniversitenin 2. yılında Erasmus sınavına girmeye karar verdim. Nasıl karar verdin diye sorarsan daha önce Erasmus yapmış kişileri bularak onlarla irtibata geçtim. Onlarla konuşmam özgüvenimi arttırdı ve beni bekleyen nasıl zorlu süreçler olursa olsun hepsinin üstesinden gelebileceğime inandım. Bu süreçte babamın ve ailemin her zaman desteğini aldım, özellikle babamın!

Krakow, Polonya

Krakow, Wawel Castle / Polonya


3. Sınava girdin ve kazandın! Her şey nasıl ilerliyor? Okul seçimi, alacağım hibe, kalacağın yer, vize… gibi konuları ayarlaması nasıl oluyor?

İlk aşama ve en önemlisi karar vermek. Eğer bu süreçte kararlıysanız sizi çeşitli zor adımlar bekliyor ama hepsine değiyor. İkinci aşama ise okulunuzun yaptığı yabancı dil sınavı. Önce yazılı sınav, bu sınavda barajı geçenler sözlü dil sınavına girmeye hak kazanıyor. Bu sınavların %25’i yazılı, %25’i sözlü sınavın not ortalaması ve kalan %50 ise genel okul ortalamanıza bakılarak listeye alınıyorsunuz. (Bizim okulda en azından yüzdeler böyle işliyordu) Tabii burada kendi bölümünüzde yüksek not ortalamasına sahip kişiler sizin sıralamanızı düşürebilir :/ Eğer asil listede isminiz yer alıyorsa size yüksek ihtimalle hibe çıkacaktır.

Diğer aşama ise okul seçmek. Siz kendi yazışmalarınız sonucunda bir okulla anlaşıp, istediğiniz ülkeye gidebilirsiniz. Eğer yazışmak istemezseniz de kendi okulunuzda fakültenizin/bölümünüzün anlaşmalı olduğu ülkelere gidebilirsiniz. Ben bu aşamada okulun anlaşmalı olduğu okullar listesinden seçtim ve böylece kolaya kaçmış oldum.

Aslında sınavı kazanmak bu aşamalarda en kolayı. Kalacağım yer, Polonya’da ki okulumun kendi yurdu olduğu için gerekli yazışmaları yaptıktan sonra kalacak yerim belli oldu. Polonya’ya verilen hibe miktarı ise aylık 300€.Polonya’ya geldikten sonra hibenin %80’i (%20’si döndükten sonra yatacak) banka hesabıma yattı o yüzden para konusunda bir sıkıntı yaşamadım. Ben birinci döneme geldiğim için derslerin seçimine Mayıs ayında başlamıştım. Zaten okulun kabul mektubunu yollaması Haziranı buluyor. Ağustos-Eylül ayları da vize başvuru süreci ile geçti.

Paris, Fransa

Gdansk, Polonya


4. Gitmeden önce yaptığın araştırmalarla ilk günler nasıl geçti? Yolculuk heyecanı var mıydı?

Polonya’ya gelenler ya da gelmek isteyenler biraz araştırma yaptıysa bilir ki buraya ulaşmak biraz zor. Şöyle zor, buraya ulaşmak için iki seçeneğiniz var; ya Türk Havayolları ile gelmek (ben 2 ay öncesinden bilet fiyatlarına baktığımda 2000 liralardan başlıyordu) ki benim için bu çok da mantıklı bir seçenek değildi, ikinci seçenek ise Pegasus gibi havayollarının Polonya’ya uçuşu olmadığı için diğer havayollarını ve buraya yakın yerleri araştırmaktı. Benim gideceğim şehir Rzescow, Lviv’e trenle 4 saat mesafede olunca, uçak biletimi Lviv’e alarak uyguna halletmiş oldum.

İlk yolculuğum arkadaşımla birlikte Lviv’de 2 gün kalarak başladı. İlk yurtdışı deneyimim olmamasına rağmen havaalanında anneme “Anne bütün İngilizce’yi unuttum!” dediğimi hatırlıyorum 🙂 İlk hostel deneyimim de burada başlayacağı için kafamda çok soru işareti vardı bir kadın olarak, hatta ilk gece uyuyamadım. Ama hostelde kalmak dünyanın en güzel deneyimlerinden birisi diyebilirim. Çünkü dünyanın her yerinden insanla hostelde tanışıp; bilmediğin kültürler, dinler, insanlar hakkında konuşmak mümkün.

Bu arada Lviv, Türk Lirasını değeri ile tek zengin olduğum ülkeydi! Lviv ucuz olduğu için canımızın istediği her yere gittik. Polonya’ya gelmeden önce Türk Lirası’nın değeri yüksekti, ben geldikten sonra burada da değeri düştü. Polonya’da geçireceğim 5 ayın ilk günü ise, kalacağım yurtta ilk karşılaştığım kişinin İngilizce bilmemesi işleri çok zorlaştırsa da sonrasında yetkili kişilerle anlaşabilmem sıkıntı yaratmadı.

Morskie Oko Gölü, Polonya

Morskie Oko Gölü, Polonya


5. Neden Polonya’yı seçtin ve sevdin mi? Dersler yoğun mu bilmiyorum ama yakın yerleri gezmeye fırsat oluyor değil mi? Polonya’da hayat nasıl, şehirleri nasıl?

Benim Erasmus yapmamda iki büyük amacım vardı; not ortalamamı yükseltmek ve Avrupa’yı gezmek!

Duyduğuma göre Polonya’ya gelenler not ortalamalarını yükseltip dönüyorlarmış. Şu ana kadar not almadım ama bende umutluyum notlardan çünkü aktif olarak katıldığım ders yok, hocalar ödev veriyor sunum hazırlıyorum bu şekilde bir dönemi geçiriyorum. Hocaların tutumu çok önemli. Bu durum benim bölümüm için geçerli ama diğer bazı bölümlerde her gün derse gidenler de var. Hatta ben o kadar şanslıyım ki hocalarım “Sen Erasmus öğrencisisin, buraya gezmeye geldin, gidip gezmelisin” dediler.

Avrupa’yı gezmek ise biraz para gerektiren bir amaç olduğundan; en ekonomik yaşanabilir ve konum olarak da iyi bir ülke olduğundan Polonya’yı seçtim. Beş yıl öncesine kadar bizim paramız iki katı iken şu an Polonya para birimi Zloty’nin daha değerli olması bizi üzse de Euro’nun 4.5 katı olduğunu görünce Polonya’yı seçerek kendim için en doğru seçimi yaptım.

Polonya’yı sevdim mi? Avrupa’da gezerken, yaşarken, okurken dilin ne kadar önemli olduğunun farkına vardım. Ever, belli bir seviye İngilizce ile geldim ama herkes İngilizce bilmiyor. Sanırım Polonya halkının %20’si iyi İngilizce biliyordur. Özellikle Polonya’ya gelirken İngilizcenizin gelişeceği fikrini aklınızdan çıkarın, burada daha çok vucüt diliniz gelişiyor 🙂 Avrupa’nın batısına doğru gittikçe insanların İngilizce bilme ve konuşma ortanı artıyor (Fransa hariç) Eğer İngilizcenizin, dilinizin gelişmesini istiyorsanız sürekli yeni insanlarla tanışmak, her konuda tartışmak gerekiyor.

Polonya’lı kızlar Türk erkeklerine gözlenebilir miktarda ilgi gösteriyor. Zaten Türk dizileri izleniyor ve Türk kebabı da çok fazla tüketiliyor. Tarihten gelen dostluk sanırım içten içe devam ediyor. Aktif olarak katıldığım derslerim olmadığından ben de zamanımın çoğunu gezerek geçirdim. İlk önce Polonya’dan başlayıp, 6 şehrini gezdim ve daha sonra 3 ay boyunca ; Ukrayna, Çek Cumhuriyeti, Hollanda, İsveç, Macaristan, Belçika, Fransa ve Danimarka’ya gitme fırsatı buldum.

Budapeşte / New York Cafe

Gdansk, Polonya

Polonya’da gezdiğim şehirler adına kısa kısa şunları söyleyebilirim;

1. Krakow : Polonya’ya gelenlerin çoğu Krakow’u İstanbul’a, başkent Varşova’yı da Ankara’ya benzetir. Çünkü Krakow 2. Dünya Savaşı’ndan etkilenmeden kurtulduğu için Polonya’nın kültür başkentidir. Benim de polonya’daki en sevdiğim şehir oldu. Kesinlikle orta Avrupa’da görülmesi gereken bir şehir.

2. Zakopane : Polonya’nın güneyinde, Slovakya ile sınır olan doğasıyla tanınan bir şehir Zakopane. 2 saatlik(9km) dağa tırmanıştan sonra Morskie Oko Gölü‘ne ulaşabilirsiniz. Turistlerin pek uğramadığı, yerel insanların doğa sporları içn tercih ettiği doğal küçük bir şehir.

3. Gdansk : Polonya’nın en kuzeyinde, Baltık Denizi’ne sahili olan şehir. Sanırım deniz kıyısı olmasından kaynaklı insanları diğer şehirlere kıyasla daha sıcakkanlı.

4. Wroclaw : Polonya’nın en batısında Almanya ile sınır, çoğunlukla Alman mimarisini görebileceğiniz her köşesinde farklı cücelerin çıkabileceği, Christmas döneminde son derece rangarenk görebileceğiniz bir şehir. Klasik Polonya’nın Old Tow’una sahip, tarihi bir şehir.

Krakow, Polonya

Gdansk, Polonya

Son olarak klasik 5’te 5 soruları;

En sevdiğin şehir;Paris

En etkilendiğin manzara;Zakopane Morskie Oko Gölü

En sevdiğin kafe;Budapeşte / New York Kafe

Bir film;J’etaime

Bir şarkı;Indila – Derniere Danse


Sare çok teşekkürler! İyi ki 5’te 5′ e katıldın, eminim Erasmus düşünenler için hatta belki cesaret edemeyenler için güzel bir yol gösterici olacak bu yazı. Başarıların çoğalsın, üniversite yıllarını doyasıya yaşa!

Sare’yi Instagram’da bulmak isterseniz buraya tıklayın.

Bunlar da ilginizi çekebilir;

3 YORUM

PınarOcak 25, 2018 - 10:30

Bende Portekiz’de erasmus yapmış biri olarak heyecanla be çokça özlemle okudum. Sanırım hayatım boyunca nerede, nasıl olursam olayım oradaki tadı hiç bir zaman bulamayacağım. Beni ancak çok güzel bir erasmus geçirmiş ve dönmüş biri anlar sanıyorum ? En yakın arkadaşımla erasmus yaptım ve onun tadını anlatamam ? döneli 4 yıl oluyor hala her sohbetimiz erasmusla biter illa ki ?

Reply
esrageziyorOcak 25, 2018 - 14:32

Pınar keyifle okudum yorumunu, ne mutlu 🙂 Eminim harika günlerdir, hele bir de en yakın arkadaşınla yapmışsın tahmin edemiyorum biriktirdiğiniz anıları. Hayatının yeni dönemlerinde de aynı tadı bulabilmeni diliyorum.

Sevgiler 🙂

Reply
PınarOcak 25, 2018 - 20:15

Hemde ne harika ? Sınıf arkadaşım, oda arkadaşım, yakın arkadaşım üstelik ikimizde Bursalıyız? ocakta gitmiştik Portekiz’e. Mayıs ayında sırt çantalarımızla çıktık yola avrupada 15 şehir gezmiştik iki kız. bazen hava alanlarında, bazen çok kötü hosteslerde, bazen çok güzel hostellerde kalmıştık ve milyonlarca anıyla döndük. Resmen içimi dökesim varmış bu yazı vesile oldu ? çok konuştum gidiyorum? ama sunu söylemek istiyorum birazcık bile gidebilme imkanı olan varsa bir saniye düşünmesin ve gitsin:) güzel yazıların için teşekkürler ?

Reply

Yorum Bırak

error: Bu içerik korunuyor.