AnasayfaÜlkelerAvrupaİsveç Stockholm : Bot Otelde Konaklama Deneyimi

Stockholm : Bot Otelde Konaklama Deneyimi

esrageziyor

Amsterdam ve Kopenhag’da bot otelleri gördükten sonra iyice denemek istediğimiz bir konaklama şekli olmuştu bot otel. Botları kıyıya demirliyorlar ve onları artık otele çevirip, genelde daha uygun fiyatlara konaklama alternatifi sunuyor bu şekildeki botlar. Zaten çoğunlukla da merkezi yerlere demirlediklerinden, gidilen şehri keşfetmesi de kolay oluyor. Yani hem merkezi hem de ortalama fiyatların altında bir konaklama yapma seçeneği olarak biliniyor çoğunlukla bot oteller.

Tabii ben uygun fiyatlı dedim diye, biraz sonra göreceğiniz fotoğrafları bot oteller için genel geçer olarak düşünmeyin çünkü bizimkisi her ne kadar çok ekonomik bir tanesi olsa da bildiğiniz otel odaları gibi kocaman odalara sahip, çok daha büyük gemi oteller de var. Yani hayal kırıklığına uğramayın diye baştan söylüyorum bizim ranzalı odayı görünce çünkü bizim amacımız tamamen deneyimlemekti ve sevip sevmeyeceğimizi bilmediğimiz bir şey için ilk baştan da büyük bir bütçe ayırmak istemedik. Sonuç olarak sevdik ama daha büyük pencere ve daha çok manzara isterdim!

The Red Boat Mälaren – Stockholm

Bu bot oteli görmem, 2018 yılındaki Black Friday kampanyası ile oldu. Booking.com‘da gezinirken gelecek seyahatlerimizden birisi Stockholm olduğu için acaba konaklayacak bir yer var mıdır diye baktım ve Stockholm şartlarında gecelik olarak uygun bir fiyata denk gelmesi üstüne bir de çok merkezi olması biraz düşündükten sonra ücretsiz iptal seçeneği olmadan yer ayırmamı sağladı.

Bot otele 2 gece 2 kişi için 660SEK / 381Lira ödedik.

Stockholm’de çoğu otelin check-in saatinin 15.00 , check-out saatinin 10.00 olması can sıkıcı olsa da saat 13’de bot otelimize gittiğimizde odamız hazırdı ve zaten daha önceden ödemiş olduğumuz için pasaport bilgilerini isteyen bir form doldurup (her otel zaten bu bilgileri istiyor) anahtarımızı alıp alt kata indik.

BOT

Botu gördüğüm ve anladığım kadarıyla 3 kattan oluşuyor. Giriş kat resepsiyon/kafe, alt kat odalar ve banyolar, bir de üst kat diyebileceğim 3. kat yani güverte kısmı aslında botun terası. 14 tane de odası vardı. Gelin görün ki biz gittiğimizde kapalıydı en üst kat. Zaten havanın soğukluğundan deniz donmuş ve botu bir kez daha olduğu yere sabitlenmiş gibiydi.

Bota ulaşım; Eğer bu botta konaklayacaksanız havaalanından şehir merkezine gelen tüm araçlar zaten T-Centralen durağına geliyor. T-Centralen durağından Gamla Stan metrosuna binip, Gamla Stan durağında inerek deniz tarafına çıkar ve o kıyı boyu yürürseniz zaten metrodan çıkar çıkmaz sol tarafta kırmızı botu görebilirsiniz. O kadar yakın ve merkezi.

ODA

Gelelim odaya. Bir Instagram mesajı “Ben çok daha romantik bir ortam olur diye düşünmüştüm” yazmış, haklı 🙂 Ranza sistemini görünce tabii birden yurt ortamı aklına gelmiş olabilir. Bizim odamız ranzalıydı, deneyelim diye aldığımız için artık onlarca yerde kaldığımızdan böyle şeyler bizim için çok önemli sayılmıyor. Yalnız bu botta çok daha büyük ve ranza olmayan odalar da vardı. Canlı olarak görmedim ama şuradan bakabilirsiniz botun içindeki tüm odalara.

Odanın içinde; ranza, bank, minik bir duvar masası, tabure, çöp kutusu, elektrikli ısıtıcı, petek, açık dolap ve askılar, ayna ve minik bir pencere vardı deniz tarafına bakan. Bizim seçimimizde banyo ve tuvalet ortaktı.

Odaya girdiğimizde yatakların üstünde beyaz ve temiz çarşaf, nevresim ve yastık kılıfı duruyordu. Kendi yatağımızı kendimiz yaptık. Kalorifer yanmıyordu ama elektikli hava üfleyen ısıtıcı 5 dakika içinde odayı ısıttı. Buradaki durum alt katta olan kişi ısınamazken üst kattaki kişi, ısınan havanın yükselmesiyle, 5 dakika içinde sıcaktan direkt etkilenir hale gelmesiydi. Kalorifer yanmadığı için ister istemez o denge kurulamamıştı ama elektrikli ısıtıcıyla odada hiç üşümedik.

Ortak banyo tuvalet olan yerlerde konaklayacağınız zaman terlik götürmeyi unutmayın.

Ben unuttum ve odanın içinde de yerler soğuktu, lavabo kısmına giderken de ikide bir bot giymek çok da keyifli olmuyordu.

Uyurken ise tüm gün gezmiş olmanın yorgunluğu ile rahat rahat uyuduk. Zaten donmuş bir denizde sallanmak mümkün olmayacağı için bot düşündüğümüz gibi sallanmadı ve soğuk olmadı.

Eğer kapalı alan fobiniz varsa bu otellerin genelde basık ve dar odaları olduğunu bilmelisiniz. Özellikle pencere olmayan yerler daha da iç karartıcı olacağından, bu detaya dikkat etmeniz gerek.

View this post on Instagram

Hiç bot otelde kaldınız mı? ♥️ Biz dün gece ilk defa burada, Stockholm’de deneyimledik 😍 Aslında uyudunuz mu her yer aynı ama bir botun içinde olma hissini merak ettiğim için beni mutlu etti. 🛌 Sallanır falan diyorduk ama deniz buz tuttuğundan botun etrafı da buz, sanırım pek hareket etmiyor. 🛌 Bizim oda ranza şeklinde, minicik bir penceresi var. Normal yatak olan da bir kaç oda vardı. 🛌Kapalı alan korkusu olanlar için pencere önemli, dikkat etmek gerekebilir. 🛌 2 kişi 2 gece için 381₺ ödedik. Black Friday kampanyasında en işimize yarayan indirimlerden birisi oldu @bookingcom ’unki, o zaman direkt ödeyip almıştık odamızı. 🛌 Banyo tuvalet ortak. Sıcak su da odanın sıcaklığı da hiç sorun olmadı. 🛌 Geminin içi tam çerçi dükkanı ama her bir köşesi de ayrı ayrı bakıp incelemelik. —— İlk aklıma gelenler böyle. Sabah da odamızın içinden hikayeler attım, isteyen bakabilir. Bugün de güneşli Stockholm’ün tadını çıkarmaya devam ♥️ #esrageziyorstockholm

A post shared by ESRA • Travel Blogger (@esrageziyor) on

WIFI

Çoğunlukla seyahatlerde ekstra internet ya da sim kart almadığım için wifi önemli oluyor. Bizim konakladığımız 10 numaralı odada internet açısından hiç sinyal sıkıntısı yaşamadık. Merdivenlerin yanındaki banyo tarafında yer yer bağlantı gidip gelse de genel olarak iyi bir wifi bağlantısı vardı.

BANYO&TUVALET

Daha önce bir çok defa ortak banyo&tuvalet olan yerlerde konakladığımız için artık bu bize zor gelmiyor. Zaten bot gibi daha küçük alanı olan bir ortamda kalırken odanız koridorun en sonunda da olsa çok yürümeyeceğiniz anlamnına geliyor ama elbette odanın içinde olduğu gibi bir rahatlık olmuyor.

Banyolar da tuvaletler de erkek ve kadın kullanımı için ayrı ayrıydı bizim botta. 2 tuvalet lavabodan uzaktaydı, ellerini yıkamaya dönüp dolaşıp lavaboya gidiyordun. Yalnız kaldığımız 2 gece boyunca ne bir sıra bekledim dahası hiç insanla da karşılaşmadım otel dolu olmasına rağmen. Zaten koridorun başında da sonunda da lavabo&banyo olması mantıklı olmuştu. Banyo + lavabo olan kısımda başka hiç bir şey olmadığından, banyo yapacağınız zaman tüm kapıyı kilitleyip duş alma imkanının olması zaten işleri fazlasıyla kolaylaştırıyordu kadınlar için. Sanırım erkek duşları yan yanaydı ama onların da banyo manzarası çok güzeldi çünkü büyük bir pencereleri vardı.

Temizliğine gelince; genelde ortak kullanımda olan banyo&tuvalet alanlarını temiz tutmak zordur ama ben hiç pis bir durumla karşılaşmadım. Booking.com’da bazı yorumlarda temizliğin olumsuz kısımlarından bahsedilmiş ama işte bu o sırada konaklayan insanlar, yoğunluk ve çalışanların durumuna göre değişen bir şey. Benim yorumum da tamamen özel banyo gibi temiz olduğu yönündeydi.

2 gece kaldığımız için odamıza ertesi gün girilip, çöpler boşaltılmıştı. Başka bir temizlik yapılmamıştı.


RESEPSİYON/KAFE

Resepsiyon olan kısım aynı zamanda kafe ve restoran olarak da hizmet veriyor. Yalnız Stockholm’de fiyatlar arasındaki dengesizlik burada da konaklama ve kahvaltı arasında kendini gösteriyor. Mesela 2 kişi için gecelik 330 Sek ödediğimiz bir otel, müşterilerine kahvaltıyı 160 Sek (2 kişi) satıyordu. Elbett almkak zorunda değilsiniz, biz de almadık zaten ama hani ben fiyatların sınıflandırma dengesizliğinden bahsediyorum.

Kafe kısmında kahve, sandviç, spaggetti, kek, şarap ve bira gibi şeyleri satın alabiliyorsunuz. Bir de istediyseniz kahvaltı yapabiliyorsunuz. Ya da sadece bizim gibi duvardakileri incelemek için bile dakikalarınızı geçirebilirsiniz.

DENEYİMİN SONUCU

Beklediğimiz woow etkili bir konaklama olmadı ama Stockholm şartlarında bu kadar uygun fiyatlı ve merkezi bir yerde konaklamış olmak bizi mutlu etti. Teras kısmı açık olsa eminim ki uzuun Stockholm gündüzlerinde şezlonglarla çok keyifli bir sohbet alanı olurdu. Bir botun içinde olmak, koridorlarında yürümek ve o forma adapte olmuş şekilde konaklamak yine de keyifli bir deneyimdi.

Artı ve eksi olarak söyleyebileceğim bir şey yok çünkü biz her nerede konaklayacaksak tüm detayları ve şartları okuyup gidiyoruz ve bir sürprizle karşılaşmıyoruz. Ortak banyo tuvalet olduğunu da, ranza olduğunu da odaların alt katta daha basık bir alanda olduğunu da biliyorduk. Dediğim gibi bunlardan herhangi birisi sizi rahatsız ediyorsa bot olsun olmasın her halükarda rahatsız olursunuz ve iyi bir uyku olmadan keyifli bir seyahat olmaz.

Bundan sonra daha büyük boyutlardaki botların yani gemilerin odalarını deneyimleyip, hatta onlarla seyahat etmek istiyorum. O zamana dek bu deneyimle başlangıç yapmış olacağım.

Bot otel konaklamasından öğrendiğim bir şey varsa o da; odanız deniz tarafına bakacak ve olabildiğince büyük bir camı olacak.


Bunlar da ilginizi çekebilir;

Yorum Bırak

error: Bu içerik korunuyor.