AnasayfaRöportaj 5’te 5 : Deniz ile Finlandiya

5’te 5 : Deniz ile Finlandiya

esrageziyor

Bugüne dek tanıdığım ya da az tanıdığım kişilerin ilgi çekici hikayeleri üstüne röportaj yapmayı bir süredir düşünüyordum ama başlangıcım bir kaç gün önce Deniz’in Instagram hikayesinde bir fotoğraf görmemle başladı. Fotoğrafta yağan kar ve dallarda frenk üzümleri vardı ama ne bileyim kendimi birden Deniz’in evinin içinde görüp, yakın hissettim ve hemen O’na yazdım. Sonra da Finlandiya’da yaşayan Deniz’le 5’te 5röportaj köşemi başlatmış oldum.

Ben defalarca okuyup çok sevdim, umarım okuyan herkes sever ve Finlandiya’ya dair aklında bir şeyler kalır ♥

5’te 5 / esrageziyor / Deniz ile Finlandiya


1. Deniz kim? Biraz kendinden bahseder misin?

Merhaba, ben Deniz! 24 yaşındayım, Marmara Üniversitesi Hukuk fakültesinin 6.senesinde, kalan 5 dersimle cebelleşiyorum.. Bitecek gibi değil.. Boston, Massachusetts’de doğdum, hayatımın büyük kısmını Istanbul’da geçirdim. Ailemle çok fazla yer değiştirdik. Davutpaşa Lisesinden, Prague International School’a birbiriyle alakası olmayan bir sürü farklı okulda okudum. En sevdiğim kitap Salinger’dan Çavdar Tarlasında Çocuklar 🙂

5’te 5 / esrageziyor / Deniz ile Finlandiya


2. Seyahatlerin ve asıl Finlandiya yolculuğun nasıl başladı?

Seyahatlerim; anne ve babamın, her boş zamanlarına bir seyahat planı sıkıştırmalarıyla başladı. Sırf ailemle Mısır’dan Singapur’a, belki 30 ülke gezmişizdir. Güzel tarafı hiçbirine turla gitmedik. Babam bu tarz organizasyon işlerinde çok iyidir. Hatta bazı şehirleri karış karış biliyorum çünkü pestilimiz çıkana kadar yürütüyor bizi. Her ne kadar kendisini bu yüzden eleştirsek de, kardeşimle son yaptığımız Londra seyahatinde 3 günde 40km’den fazla yürüdüğümüzü farkettik. Bize de bulaşmış. Son yıllarda ailecek, gemi seyahatine çıkmaya başladık, önceki senelerde yaptığımız bir şey değildi aslında. Ama geceyi, hissettirmeden sallanıp mışıl mışıl uyutan bir gemide geçirip, gün içinde ise geminin o gün vardığı liman şehrini gezmek çok keyifli imiş.

İlk yalnız seyahatime 17 yaşında AFS değişim programıyla Finlandiya’ya gittiğim zaman çıktım. Bu 1 senelik bir lise değişim programıydı. Ülke tercihlerimin ilk sırasında Finlandiya vardı, daha önce hiç ziyaret etmediğim bir ülkeye gitmek istemiştim. Aylar sonra, yanlarında 1 sene geçireceğim, Finlandiya’daki gönüllü ailemden mail geldi, orta Finlandiya’da olan 6.000 kişilik bir şehirde at çiftliği sahibi olduklarını yazmışlardı. Istanbul’dan farklı geldi kulağa tabii. 2011 Ağustos sonu, orada eşimle tanışacağımı, hayatımın tamamiyle değişeceğinden bir haber, Finlandiya’ya doğru yola çıktım. Gittiğimde tam anlamıyla depresyona girdim. Ailemi inanılmaz özlüyordum. Üzüntüden kustuğumu hatırlıyorum… Gittiğim lisede kimse benimle konuşmuyordu, evet, inanılmaz soğuk insanlar. Arkadaş edinmeye başlamam Kasım ayını bulmuştu. Çünkü çokça noel partisi oluyordu ve onlar sarhoşken çok güzel muhabbet edebiliyorduk 🙂 Ama ertesi gün okulda sanki hiç konuşmamışız gibi kimse yüzüme bakmıyordu. Zamanla bunun, Finlerin kültüründen kaynaklanan bir durum olduğunu anlamaya başladım. Mesela saunaya da çıplak giriyordu herkes. Başta bu benim için baya travmatik bir durumda ama buna da adapte olmaya başladım.

Ayak uydurdukça, Finlandiya ile ilgili olan her şeyi daha çok sevdim. Her gün fotoğraf çekmeye çıkıyordum, saatlerce örgü örüyordum. Yalnız vakit geçirmekten çok keyif almaya başladım. Türkiye’de hiçbir zaman sahip olamadığım özgüveni Finlandiya’da kazandım. Çok güzel arkadaşlıklar edinmeye başladım. Dünyanın birçok ülkesinden Finlandiya’ya gelen öğrencilerle buluşma kampları oluyordu, hiçbirinden keyif almadığımı hatırlıyorum. Fin arkadaşlarımla çok daha güzel vakit geçiriyordum. Son aylara doğru baya ait hissetmeye başladım ve bir gün tekrar burada yaşayacağımı içten içe biliyordum aslında.

5’te 5 / esrageziyor / Deniz ile Finlandiya


3. Magazine geçersem 🙂 Eşinle tanışman nasıldı ve düğün sürecinde Finlandiya gelenekleri diye bir şey var mıymış? Mesela profilinde gelin hamamı değil de gelin saunası sürprizi yaptıklarını görmüştüm, nasıldı her şey?

Eşim de, o bahsettiğim lisede, benimle konuşmayan, çekingen insanlardan biriydi 🙂 Nasıl tanıştık da evlendik, ben bile hayret ediyorum. Düğünümüzü geçen Ağustos ayında Istanbul’da yaptık, Finlandiya’dan 30’a yakın insan geldi. Çok klişe ama, hayatımın en güzel günüydü, Finlandiya’dan bir sürü insanın gelmesi, oradaki arkadaşlarımla Türkiye’deki arkadaşlarımın tanışmış olması, düğünde onların nasıl eğlendiklerini görmek ve en önemlisi, çok büyük bir önyargıyı kırmış olmamız beni inanılmaz mutlu ediyor. Düğün, onlar için büyük bir parti gibiydi sanırım.

Gelin saunasını da, buradaki(Finlandiya) gönüllü ailem, sürpriz bir şekilde düzenledi. Öyle bir şeyin varlığından bile haberim yoktu. Gelin hamamının başka bir türlüsü. Gelin saunası, gelin ve ona en yakın olan kadınların toplanıp yaptığı bir şeymiş. Saunada herkes üzerime un ve şeker sürdü mesela. Un, evliliğin iyi zamanlarını, şeker ise kötü zamanlarını temsil ediyormuş. Kafamda tek tek yumurta kırdılar, bunun da eski zamanlarda doğurganlığı arttırdığına inanılıyormuş. Bunu da geçen yaz ilk defa öğrenmiş oldum 🙂

5’te 5 / esrageziyor / Deniz ile Finlandiya


4. Finlandiya’da yaşam ve dahası hemen alışıp, hiç alışamadığın şeyler var mı? Doğru söyle her gün kuzey ışıklarını mı seyrediyorsun ?

Daha önceden de Finlandiya’da yaşadığım için, ne ile karşılaşacağımın farkındaydım aslında. Finler, evde olmayı seven, küçük şeylerden mutlu olan, aktif ama sakin insanlar. Okullarda isteyen ayakkabıyla isteyen çorapla dolaşır, öğrenci öğretmene ismiyle hitap eder. Ast-üst ilişkileri yaygın değildir. O yüzden buraya hala çok ait hissediyorum, senelerdir olduğu gibi. Ama sanırım eşimin -20’de bile cam açık uyuma sevdasına asla alışamayacağım. Bir de bence, yurtdışında yaşamanın en zorlu yanlarından biri, espiri anlayışının, bulunduğun ülkedekiyle tutmuyor olması. Çok saçma bir detay gibi gelebilir aslında ama gerçekten; kardeşimle, arkadaşlarımla yaptığımız saçma sapan esprileri inanılmaz özlüyorum. Zamanla adapte olunur mu böyle bir şeye, hiç deneyimlemediğim için bilmiyorum. Ama ciddi bir sosyal eksiklik aslında..

Şuan orta Finlandiya’da bulunan Jyvaskyla isimli bir şehirde yaşıyoruz. Havanın açık olduğu soğuk kış aylarında, bazen buğulu bir şekilde görünüyor kuzey ışıkları. Cam gibi görünen ve kıpırdayanları görmek için yeterince kuzeyde değiliz, keşke her gün görebilsek.

5’te 5 / esrageziyor / Deniz ile Finlandiya

5. Seyahat dünyasına dair ama en çok Finlandiya’ya dair önerilerini almak isterim?

Sanırım en önemlisi, para biriktirmek.. İnsan zaten seyahat etmenin kendisine ne kadar iyi geldiğini farkedince, sürekli fırsat bulup, bunu devam ettirmek istiyor. Her şeyin amaçsız bir tüketime dönüştüğü bu zamanda, seyahat etmek insanın kendine yapabileceği en iyi yatırım sanırım. Örneğin sosyal medyadan, havayolları ve konaklama şirketlerinin hesaplarını takibe almak, seyahat blogları okumak ve insanların deneyimlerinden faydalanmak, verimli oluyor.

Finlandiya için söylenebilecekler ise, gelip de Helsinki’de sıradan bir otel odasında kalmak yerine, kulübe kiralanmalı. Mümkünse araba kiralayıp milli parklar ziyaret edilmeli. Zaman var ise, Helsinki’den Talin’e vapur ile günübirlik geçilmeli. Sonbahar ve ilkbaharda Türk Hava Yollarının kuzey ülkeleri kapsayan ciddi indirimleri oluyor, bu tarz fırsatlar kovalandığı takdirde, dünyanın en pahalı ülkelerinden biri olan Finlandiya’ya olan seyahatinizi bile planlı şekilde makul fiyata getirebilirsiniz aslında.

5'te 5 / esrageziyor / Deniz ile Finlandiya
5'te 5 / esrageziyor / Deniz ile Finlandiya
5'te 5 / esrageziyor / Deniz ile Finlandiya
5'te 5 / esrageziyor / Deniz ile Finlandiya

Bunlar da benim 5’te 5 de olacak klasik esrageziyor sorularım;

En sevdiğin şehir; Istanbul halen daha en sevdiğim şehir aslında, uzak kaldıkça daha da seviliyor sanırım. Yaşamak istediğim bir yer değil artık (henüz) ama birinci sırada 🙂

En etkilendiğin manzara; En etkilendiğim manzara ise Hong Kong’da Tian Tan Buddha’dan teleferikle dönerkenki görüntü idi. Hong Kong genel olarak seyahat ettiğim en etkileyici yer, belki henüz yeterince Doğu Asya ülkesi görmediğim için böyle düşünüyorumdur 🙂

En sevdiğin kafe; Güzel bir filtre kahve içebileceğim her kafe, en güzel kafe 🙂

Bir film;The Life of David Gale

Bir şarkı;The Monkees – I’m a Believer


Deniz’i ben sadece Instagram’dan tanıyorum ve paylaşımlarını çok seviyorum. Kendi dünyasını, örgülerini, pencereden yansıyan manzarasını görmek isterseniz O’nunInstagramhesabına göz atabilirsiniz.

Bir kez daha teşekkür ederim Deniz 🙂

Bunlar da ilginizi çekebilir;

19 YORUM

NeşeKasım 2, 2017 - 09:57

? cok guzel bir röportaj olmus bu esra ve kuzeyin huzuru kaplamis resmen , cok sevdim ❤

Reply
esrageziyorKasım 2, 2017 - 11:52

Neşe çok teşekkür ederim 🙂

Heyecanla yazdım baştan sona.

Reply
meriç çankayaKasım 2, 2017 - 12:07

Harika bir paylaşım!Deniz’e ve size teşekkür ederim.Bir solukta keyifle okudum.Artık sıkı takipçinizim…sevgiler

Reply
esrageziyorKasım 2, 2017 - 12:14

Çok teşekkürler, çok mutlu oldum 🙂

Bende güzel yazılarla, sıkı çalışmaya devam.

Sevgiler

Reply
Gastronomic EngineerKasım 2, 2017 - 20:30

Bayıldım gerçekten bu seriye. Tabi Finlandiya’yı aşırı merak eden biri olarak bu güzel yazıdan sonra daha da merak etmeye başladım.

Reply
esrageziyorKasım 2, 2017 - 20:49

Çok teşekkür ederim, Finlandiya başlangıcı güzel oldu.

Darısı diğer 5’te 5lerin başına 🙂

Reply
Tuğba aksoyKasım 2, 2017 - 20:56

???keyifle okudum. ?????

Reply
esrageziyorKasım 2, 2017 - 21:03

Çok mutlu oldum 🙂

Reply
Ümran ULUKANKasım 2, 2017 - 21:39

Teşekkürler emeğinize sağlık ilgi ile okudum günlük yaşam ve yeme içme hakkın da da bilgi sahibi olursam sevinirim sevgiler Ümran ULUKAN

Reply
esrageziyorKasım 3, 2017 - 11:18

İlginize ben teşekkür ederim. 5’te 5 biraz daha kısa bir konsept ama ben gidersem ya da Deniz’le paylaşarak böyle bir yazı da hazırlayabilirim belki.
Sevgiler 🙂

Reply
MerveKasım 3, 2017 - 13:28

Çok aydınlatıcı bir yazı olmuş kesinlikle devamı gelmeli ☺️ en merak ettiğim ülkelerden biriydi Finlandiya.

Reply
esrageziyorKasım 3, 2017 - 13:34

Keyif alıp az da olsa merakınızı gidermenize sevindim.

Hong Kong ve Oxford ile devam etme niyetindeyim 🙂

Reply
SevdaKasım 15, 2017 - 12:25

Keyifle okudum! <3

Reply
esrageziyorKasım 15, 2017 - 17:36

Çok sevindim 🙂

Reply
UmutOcak 29, 2018 - 12:17

Vizem olumlu sonuçlanırsa 12-25 şubat arası gitmeyi planladığım ülke. Keyifle okudum. Gidip kesinlikle görmeniz gereken yerler şunlar dediğiniz yerler varsa okumak isterim

Reply
esrageziyorŞubat 1, 2018 - 19:15

Umut merhaba,

Çok teşekkür ederim, benim başka yazım yok Finlandiya’ya dair. İstersen Deniz’le iletişime geçebilirsin, o daha isabetli cevaplar verebilir 🙂

Reply
Süleyman TayıkMart 2, 2018 - 22:33

Deniz’in bıraktığı gibi ne eksik ne fazla çok çok güzel yazmışsın keyifle okudum ve yeni şeyler öğrendim?

Reply
esrageziyorMart 5, 2018 - 19:24

Çok sevindim, teşekkür ederim 🙂

Reply
EbruMart 9, 2020 - 12:00

Merhabalar Esra Hanım,

Finlandiya ile ilgili yazınızı okuduktan sonra ben de ilginizi çekebileceğini düşündüğüm için Finliler’e ait bir yaşam felsefesiyle ilgili yorumda bulunmak istedim. İsmi ‘’Sisu’’ 💛

İnsanız kimi zaman kendimizi bir çıkmazda hissedebiliriz. Hayat önümüze birtakım engeller ve zorluklar çıkarır ancak biz bu engellere ve zorluklara karşı nasıl direneceğimizi, onları nasıl aşacağımızı bilemeyiz. Böyle bir durumda kendimize bir çıkış yolu, tutunacak bir dal ararız. Sisu felsefesi; Finliler’in zorluklara karşı direnme gücünü anlatan bir yaşam felsefesidir. Kelime anlamı olarak Sisu; ‘’Bir şeyin yapılması gerekiyorsa yapılır’’ anlamına gelmektedir. Sisu felsefesi aşırılıktan uzak durulması gerektiğini de belirtir. Finliler’e baktığımızda oldukça sakin bir yapıda olduklarını ve hayatlarının pek çok alanında sadeliği benimsediklerini görebiliriz. 🍃

Sisu felsefesiyle ilgili ben de kaleme aldığım bir yazımı izninizle şuraya bırakıyorum; https://www.tarz2.com/cesaretin-ve-mutlulugun-sembolu-sisu-felsefesi

Keyifli okumalar dilerim,
sağlıcakla ve sadelikle kalın.

Reply

Yorum Bırak

error: Bu içerik korunuyor.