Adanın ulaşım – konaklama – yemek – gezilecek yerler başlıklarına dair yazımburada!
Bu yazı benim için asıl konuya geçip sahillere, muazzam manzaralara geçiş yapma kısmı. Hatta öyle ki çoğu şeyi fotoğraflar anlatsın diye bol bol ekledim.
La Digue’de 2 gün geçirdik ve görmek istediğimiz tüm güzel sahilleri gördük. Hepsine ulaşımı kiraladığımız bisikletle 5-15 dakika arası mesafelerde sağladık. Zaten ada çok da büyük olmadığından yaklaşık 1.30 saatte tüm adayı bisikletle bile dönmeniz mümkünmüş ama maalesef öyle bir yol yapmamışlar.
Grand Anse & Petite Anse
Bu 2 sahil granit kaya ve tepeliklerle ayrılmış birbiri ardına 2 sahil. 2’si de birbirine benziyor desem pek haksızlık etmiş olmam sanki ama kesinlikle granitler her birinde farklı. Bisikletle yol normalde nasıl bulunuyor bilmiyorum biz çevrimdışı navigasyon kullandık ve yol bizi direk Grand Anse sahilinin oraya çıkardı. Zaten sonradan anladık ki Petite Anse için de Grand Anse’ın arka tarafından tırmanılan bir orman yolu varmış, dönerken de onu keşfedip Petite Anse’ı da görmüş olduk.
Biz Haziran’da yani denizlerin tüm ülkede dalgalı olduğu bir dönemde gittik ve en güzel dalgaları da Grand Anse’de yaşadık ve inanılmaz eğlendik. İyi ki dalgalı sezonda gelmişiz bile dedik çünkü o denli sevdik. Dalgalarda zıpladık zıpladık gittik havlularımıza uzanıp güneşlendik. Kum harikaydı, Grand Anse’ın kumsalı upuzundu.
Siz daha sakin ve kuytu olsun derseniz Petite Anse kısmına ilk olarak gidebilirsiniz. Biz gittiğimizde hiç kimse yoktu plajda. Deniz aynı şekilde dalgalı kum ise aynı beyazlıkta harikaydı.
* Grand Anse & Petite Anse & Anse Cocos aslında 3’lü sıralı kumsallar. Tüm günü geçirecekseniz o kısımda, ard arda hepsine uğrayabilirsiniz.
Anse Severe
Adanın sakin yüzmelik kumsallarından birisi Anse Severe. Biz biraz yüzüp güneşi de burada batıralım diye gittik ama o gün bulutlar bize görünmek istedi. Yine de uzun sayılabilecek bir kumsal, yüzmeye uygun sakin deniz ve normal şartlarda güneşi batırabileceğiniz yer burası.
Yakınında kafe ve meyve satıcıları da var. Adanın merkez kısmına da çok yakın.
Anse Source D’argent
En güzel sayılanı en sona saklamak gibi olmasın ama burası yüzmenin pek de mümkün olduğu bir kumsal değil ama görüntüsüyle muazzam. Hatta herhangi bir “dünyanın en güzel sahilleri” listesinde hop diye karşınıza burasının fotoğrafı çıkıyor çünkü çok fotojenik bir kumsal. Gördüğüm en uzun sahildi burası ve en çok granit kaya da yine buradaydı. Yılmayın sonuna kadar yürüyün. Pek bitmek bilmiyor kumsal ama yürüdükçe gezmiş de oluyorsunuz, her bir granit kayaya ayrı hayranlıkla bile bakıyorsunuz hatta. Yani en azından bende öyle oldu.
Yüzmek mümkün değil dedim çünkü çok ama çok sığ. Bazı yerlerde taşlar da var ama kum olan yerlere bırak çocuğu sabaha kadar oynasın, kum kısımları da denli güzel. Bu sahil Union Estate yani ulusal park bölgesinin içinde bulunduğu için parka girerken 100rupee / 7€ ücret ödüyorsunuz, parkın diğer yerlerini gezdikten sonra serinlemek ve ortamı görmek için de buraya muhakkak uğrayın.
4 YORUM
Sahiller çok güzel amaa fotoğraflar harika 🙂
Çok teşekkürler, fotoğraflara Seyşeller’den sonra biraz daha çok özendim fark edilmesi beni mutlu etti 🙂
Sevgiler,
Esra
Yazı, fotoğraflar,siz hepsi harika ?
Çok teşekkür ederim 🙂
Sevgiler