AnasayfaÜlkelerAvrupa Barselona Gezi Notları

Barselona Gezi Notları

esrageziyor

Avrupa’nın en cazip şehirlerinden birisi olarak ün yapmış Barselona, Katolonya’nın başkenti olmasının hakkını veriyor. Şehrin kozmopolit havası Barselona’yı bir çok insan için favori şehir haline getiriyor. Şehirdeki cazibe merkezlerini ve yıl boyu birisi bitip öteki başlayan nice aktiviteyi düşününce, turistlerin aklına “sıkıldım” kelimesinin gelmesi Barselona’da çok zor.

Ben de ne zamandır yalnız seyahat etmediğimden Barselona seyahati çok iyi geldi! Evliyseniz ve biriniz mühendis diğeriniz seyahat üstüne blog yazarlığı yapıyorsa seyahat zamanlarını denk getirmek her zaman mümkün değil. Hal böyle olunca ben de yakın zamandaki bayram tatilini fırsat bilip, Fırat’tan 2 gün önce Barselona’ya uçarak seyahate yalnız başladım.

Pegasus’un Barselona’ya günde 2 seferi var; birisi sabah diğeri akşam, bu yüzden zaman ayarlaması yapmak çok kolay. Daha da güzel yanı ise Barselona’dan da her gün 2 sefer olduğu için dönüşü akşam saatine ayarlamak. Yani bingo! Çünkü dönüş günü de erken kalkıp akşam uçağına dek zamanı değerlendirebilir ve Barselona’nın tadını çıkarmaya devam edebilirsiniz. Barselona uçuşlarına bakmak isteyen şuradan hemen kendine uygun tarihlere göz atabilir.

BARSELONA’YA İLK BAKIŞ

Dil : Resmi diller İspanyolca ve Katalanca. Şehirdeki insanlar İspanyolca konuşsa da İngilizce biliyorsanız da hiç dert etmeyin, anlaşmak zor olmayacaktır. Merkezi kısımlardan uzaklaştıkça kulağınıza çalınan dil daha çok Katalanca olacak. Bir kaç kelime öğrenip, kullanırsanız Katalanların misafirperverliklerini ve keyifli tepkilerini daha çok görebilirsiniz.

Para Birimi :Schengen bölgesinde bulunan bir çok Avrupa ülkesi gibi İspanya, Barselona’da da Euro kullanılıyor.

Vize :Eğer bordo pasaport sahibi bir Türkiye vatandaşı iseniz, Barselona’ya daha doğrusu İspanya ülkesine seyahat etmek için geçerli bir Schengen vizenizin olması gerekiyor.

Kredi Kartları ve Bankalar :ATM’ler şehir genelinde çok fazla var ve kolayca ulaşılabilirsiniz. Oteller, restoranlar ve büyük marketlerin hemen hemen hepsinde rahatlıkla Mastercard ve Visa kartlarınızı kullanabilirsiniz.

Elektrik :Avrupa şehirlerinin genelinde geçerli E tipi, iki uçlu fiş ve priz kullanılıyor.

İklim :Barselona’da Akdeniz iklimi hakim olduğundan, kış ayları bile hafif geçiyor. Ziyaretçilerin çoğu ise Mayıs ve Ekim ayları arasında şehrin tadını çıkarmaya geliyor.
Soğuk mevsim : Aralık ayından Şubat ayına kadar şehirde en soğuk günler yaşanıyor. Bu dönemde hava durumu 5 santigrat dereceye düşüyor.
Sıcak mevsim : Haziran ayından Eylül ayına kadar sıcakların tadını çıkarabilirsiniz ama tabii nemi de unutmamak gerek. Temmuz ayında hava neredeyse akşam 10’da karardığından gezmek için çok daha fazla gün ışığına sahipsiniz! Hem hava bunaltmasın hem turist yoğunluğu az olsun derseniz Nisan-Mayıs ve Eylül-Ekim aylarına seyahat planlamak da hiç fena fikir değil.

 

BARSELONA’DA ULAŞIM

HAVAALANINDAN ŞEHİR MERKEZİNE ULAŞIM;Barselona’da tek bir havaalanı olduğu için her şey çok daha kolay. Havaalanından şehir merkezine ulaşmak için de birden çok seçenek var.

Aerobus; Hemen hemen her 5 dakikada bir, her iki terminalden de kalkan bu otobüsler şehre ulaşmanın en popüler ve kolay yolu. Otobüsler havaalanından yaklaşık 20 dakikada Katalunya Meydanı’na varıyor. Tek yön bilet ücreti 5.90€. 15 gün içinde dönüşü kullanabileceğiniz gidiş + dönüş bileti ise 10,20€ .

Metro;Havaalanında bulunan metro hattı L9. L9 hattından gideceğiniz bölgedeki metro hattına rahatlıkla aktarma yaparak şehir merkezinde bir çok yere ulaşabilirsiniz. Havaalanına giderken normal metro bileti ve T10 diye geçen biletlerden kullanamıyorsunuz, metronun içinde de uyarı olarak yazıyor. Hatta aklınızda olsun, metro ile havaalanına ulaşacaksanız biletinizi sakın atmayın çünkü havaalanının içine girerken yine aynı bileti okutup turnikelerden geçmeniz gerek. Havaalanından giderken ya da havaalanına gelirken kullanacağınız “Airport ticket” metro biletinin fiyatı tek yön 4.60€ .

Taksi;Barselona Havaalanı’nda birbirine yakın 2 terminal var. Terminallerden hangisinden bineceğinize göre değişse de taksi kullanarak merkezi bir yerlere gitme düşünceniz var ise ödemeniz gereken ücret ortalama 30€ ile 35€ arasında olacak. Kullandığınız saate ve gideceğiniz mesafeye göre elbette fiyatlar değişebilir.

ŞEHİR İÇİ ULAŞIM KARTLARI;Aslında Barselona’da merkezi bir yerde kaldığınız vakit bir çok yere yürüyerek ulaşmanız mümkün olacak. Tabii yine de bir kaç günden fazla kalacak ve alacağınız kartın hakkını verecek kadar toplu taşıma kullanacaksanız yine bir çok seçeneğiniz var.

Hola BCN :Bu Barselona ulaşım kartı; metro, otobüs ve toplu taşıma ağının geri kalanı boyunca geçerli; 2, 3, 4 ve 5 günlük seçeneklerle sınırsız seyahat imkanı sunuyor. Kartı internetten almak %10 indirim sağlıyor ve internetten alırsanız metro istasyonlarından mailinize gelen rezervasyon numaranız ile Hola BCN kartınızı alabilirsiniz. İnternetten almazsanız da metro istasyonlarında kartı bulabilirsiniz. Bu kartın güzel yanı havaaalanı için metroda da geçerli! İstasyonlardan satın alımlarda2 günlük kart 15€, 4 günlük kart ücreti ise 28.50€ . Kartın aktivasyonu ise ilk seyahatiniz için kart basmanızla başlıyor ve kaç günlük kart aldıysanız ona göre 48 saat, 72 saat ya da daha fazla saat kullanım hakkına sahip kartınızın bitiş vaktini hesaplayabilirsiniz.

T-10 Card :10 yolculuk için çok kişilik biniş sağlayan bu kartta yoruldum, otele metroyla döneyim diyenler için çok uygun. Havaalanı metro hattı dışında tüm toplu taşımada geçerli. İster tek kişi ister birden çok kişi aynı kartı kullanabiliyor. Kartı metro istasyonlarındaki otomatlardan kolaylıkla satın alabilirsiniz. Kartın ücreti 10.20€

Barcelona Card : Toplu taşımayı aldığınız gün sayısı kadar sınırsız kullanmanıza imkan tanıyan bu kart aynı zamanda bir çok müzeye de ücretsiz giriş avantajı sağlıyor. Barcelona Card 72 saat, 96 saat ve 120 saat kullanılabilir seçeneklere sahip. Picasso Müzesi, Joan Miro, Katalunya Ulusal Sanat Müzesi ve CaixaForum gibi yerler ücretsiz ziyaret edebilecekleriniz alanlar arasında. Casa Batllo, Casa Mila, Montjuic teleferiği ve aynı zamanda otobüs ya da yürüyüş turları, çeşitli aktivitelere de indirimli giriş sağlıyor. Eğer iyi bir planlama yaparsanız bu kartı almak mantıklı olabilir ama sadece ulaşım için almanızı tavsiye ettiğim bir kart değil. 72 saatlik kart fiyatı 45€ .


BARSELONA’DA BÖLGELER VE KONAKLAMA

Barselona’nın kozmopolitliği, yaklaşık 5 milyon kişiye ev sahipliği yapması ve şehrin büyüklüğüyle gezilip, görülecek yer seçeneğinin çok fazla olması ilk bakışta insanı ürkütüyor. Bu büyüklüğe rağmen şehrin çok düzenli bir mimaride inşaa edilmiş olması ise işleri bir hayli kolaylaştırıyor. İster elinizdeki haritayla ister telefonunuza indirdiğiniz çevrimdışı bir uygulamayla yolunuzu bulması çok kolay. Yürümeyecekseniz de metro ile hemen hemen her yere ulaşmanız zaten mümkün. Metro hattı hem metrelerce yerin altına indirmiyor hem de renk renk hatlara ayrıldığından, hangi bölgede konaklarsanız konaklayın bağlantı noktalarını renkleri takip ederek bulmak çok kolay oluyor.

Ciutat Vella :Gotik mahallesi olarak da bilinen Ciutat Vella, Las Ramblas’ın popüler caddesini birleştiren şehrin en eski kısmı. Aynı zamanda El Born, El Raval ve Barceloneta da bu bölgede bulunuyor. Şehri yürüyerek gezmek ve sahil şeridi, plajı ile muhteşem deniz kıyısının tadını çıkarmak için bu bölgede kalmak hemen hemen her yere yürüyerek gitmek adına size kolaylık sağlayacaktır.

Eixample : Orijinal şehir kısmının dışında yer alan Eixample, şehrin en iyi modernist kısmının bulunduğu alan. Ayrıca şehirdeki en iyi bar ve kulüplere de ev sahipliği yapıyor. Tabii merkezi kısımdan uzaklaştı diye çok da uzak sanmayın. Toplu taşıma ile bu bölgeden de çoğu popüler noktaya ulaşmak 10-15 dakika sürüyor. Bu yüzden konaklama konusunda tercih edilesi iyi bölgelerden. Çok fazla 5 yıldızlı otel de bulunuyor.

Gracia : Bir zamanlar şehrin eteklerinde bir Katalan kenti olan Barselona büyüyerek genişledi ve merkezden kısa bir sürede gidilen Gracia bölgesi; önemli bir öğrenci nüfusuna ve Gaudi’nin Park Guell’inin güzel mimarisi ile bir banliyö haline geldi. Gracia’nın bohem havası buraya bir çok uluslararası sanatçı çekmiş, bu da çeşitli galeriler, canlı müzik ve sanat dolu butik mağazaları ortaya çıkarmış. Öğrenci bölgesi olması size uygun bütçeli konaklama adına ipucu vermiş olmalı. Özellikle bu bölgede teraslı ve manzaralı Airbnb evi bulmak mümkün, ekonomik seçeneklerin fazlalığı da avantaj.

Sants-Montjuic : Gittikçe büyüyen, Barcelona’nın en büyük mahallelerinden biri Sants-Montjuïc turistler tarafından pek bilinmiyor. Geniş bir alana yayılmış Sants-Montjuïc’te zaman geçirecek sayısız yerel kafe ve bar, her yere kolay erişim sağlayan toplu taşıma ve sanat müzesi gibi birçok imkan bulunuyor. Aynı zamanda ülkenin geri kalanına ulaşım sağlayan yüksek hızlı tren istasyonu da bu bölgede konumlanmış durumda. Montjuic havaalanı ile şehir merkezi arasında yer alıyor desek yanlış olmaz.

Bölgelere göre Barselona’da konaklamak adına çok fazla alternatif olsa da yılın her zamanı ilgi gören bu şehirde fiyatlar çoğu Avrupa şehrine göre ortalamanın üstünde. Yine de bu kadar popüler olmasından kaynaklı çok fazla konaklama alternatifinin bulunması ise her bütçeye uygun bir yer bulmaya imkan sağlıyor. Özellikle hosteller ve Airbnb bu şehirde çok popüler. Tabii siz yine de seyahat tarihiniz belli olur olmaz konaklama yeri bakmaya başlayın ki, keyfinize uygun bir yer bulmak adına seçeneğiniz çok olsun.

Barselona’da hem hostelde hem Airbnb ile konakladım. Airbnb konaklama deneyimimiz şu yazıda.

İlk 3 günü yalnız başıma seyahat ederek geçirdiğim bu şehirde hayatımda ilk defa hostelde kalmayı deneyimledim ve hiç de pişman olmadım. Hemen Katalunya Meydanı’nda ve her bir toplu taşımanın yakınında olan St. Christophers Innbu yönden çok mantıklı bir seçim oldu. 8 kişiyle aynı odada uyumak, sürekli temizlenen ortak banyo ve tuvaleti kullanmak, her akşam gerçekleşen hoşgeldiniz partisi niteliğindeki Free Sangria Night’a katılmak ve her sabah düzenlenen ücretsiz şehir yürüyüşüne katılma imkanı sağlaması gibi seçeneklerin olması hostelde konaklamak adına kesinlikle farklı bir tecrübe ve deneyim sunuyor.

 

BARSELONA’DA GEZİLECEK YERLER

En klasik sorulardan birisidir bir yere giderken, “Kaç günde gezilir?” Barselona için bunu cevaplayacak olursak ben en az 3 gün derim çünkü görülmesi gereken yerler ve müzeleri düşününce gerçekten dolu dolu 3 gün geçirir hatta belki gidip, görmek istediğiniz bazı yerleri görmeye vakit bile yetiremeyebilirsiniz bu 3 günde. O yüzden vaktiniz varsa Barselona seyahatinizi en azından 3 gün olarak planlayın ki, bu şehrin keyfini çıkarabilin. Hatta biraz daha uzatarak seyahatinize hem Barselona’da hem de Costa Brava kıyılarında deniz tatili de ekleyebilirsiniz.

Şehrin gerçekten her şeyi var; Barselona’da ne yapacağınızı karar vermek en büyük mücadeleniz olacak. Antoni Gaudí ve Lluís Domènech i Montaner’in nefes kesici modernist mimarisinden Picasso, Dalí ve Miró gibi sanatçıların eserlerini sergileyen sanat müzelerini gezerken kültür meraklıları asla sıkılmayacak. Gıda pazarlarını, unutulmaz gastronomi deneyimlerini, dünyanın en iyi futbol kulübünü ve genişleyen şehir plajlarını da eklerseniz Barselona’da herkesi mutlu edecek bir şeyler olduğundan artık emin olabilirsiniz.

Barri Gotic :Antik Roma surları ve Gotik sarayları, Barri Gòtic’in antika mağazaları ve kafeleriyle dolu yaya caddelerini çevreliyor ve hepsi de merkezi Cathedral de la Seu(Barselona Katedrali)’yu çevreliyor. Kendinizi dar ve dolambaçlı yollarda kaybetmenize izin verin ama dikkatli olun! Bu mahalledeki turist yoğunluğu da yankesicilerin de tercih ettiği bir mekan haline gelmiş.

La Rambla : Şehrin en popüler ve en kalabalık caddesi burası. Bir dizi pazar alanı ve sokak satıcılarını bu cadde üstünde sıkça görebilirsiniz. Aynı zamanda restoran ve kafelere sahip, trafiğe kapalı ağaçlı uzun bir cadde. Turistik bir yer olduğundan eşyalarınıza dikkat etmeyi unutmayın.

Sagrada Familia :Dünyanın en şaşırtıcı kiliselerinden biri olmasının yanı sıra La Sagrada Familia, Barselona’nın gerçek bir sembolü. Modernist deha Antoni Gaudí’nin başyapıtı, bu kilise – 1882’de başladı ve henüz tamamlanmadı – en çok sevdiği sanat eseriydi. İçini görmek ve en üst katına çıkmayı düşünüyorsanız eğer online olarak bilet alıp, uzayıp giden bilet sırasını beklememek adına en doğru yöntem. Aynı zamanda eğer 30 yaşın altında ve Eylül ayından Haziran ayına kadar olan bir dönemde Sagrada Familia’yı gezme planınız varsa, biletinizi online olarak Çarşamba, Perşembe ya da Cuma günü için akşam 18:00 – 20:00 saatleri arasına alırsanız, %50 indirimli olarak biletinizi alabilir ve Sagrada Familia’yı gezebilirsiniz. Gitmeden görmek isteyenler ise şu linktensanal olarak tüm Sagrada Familia’yı detaylarıyla gezebilir. En güzel fotoğraf karelerini ise giriş kapısına sırtınızı verdiğinizde karşıda göreceğiniz parka giderek, yakalayabilirsiniz.

Barceloneta Sahili :Renkli bir balıkçı mahallesi olan rahat Barceloneta, deniz ürünleri restoranları ve güzel plajlarla dolu. Şehrin hemen yanıbaşında, alabildiğine uzanan bir kumsal kenarında denize girmek isteyen herkesin ilk tercihi de Barcelonata sahili oluyor. Dünyadaki en iyi şehir plajlarından birisine sahip olan bu altın kumlu plajın Akdeniz’e bakan yüzü, bronzlaşmak ve arkadaşlarla buluşmak için harika bir yerdir. Tabii yüksek sezonda çok kalabalık bir plaj olduğu için sakinlik arıyorsanız pek size göre olmayabilir.

Bogotell Sahili :Turistler Barceloneta plajına akın ederken, Bogatell yaz aylarında yerel halkın tercih ettiği şehir plajı olma eğiliminde. Niye? Belki daha büyük, daha temiz ve daha az kalabalık, daha iyi imkanlara sahip olduğu için. İşte sakinlik arayanlar için burası çok daha iyi bir seçenek.

Casa Battlo :Casa Batlló, 1907’de bitti ve 20. yüzyılın başından itibaren modernizmin en güzel örneğini temsil ediyor. Denizin etkisi (bazıları Jules Verne’nin Deniz altındaki 20,000 Fersah bir ilham kaynağı olduğunu düşünüyor), ünlü bir Katalan eleştirmeninin “bir sualtı mağarası” olarak değerlendirmesi de haksız çıkarmıyor. Özellikle dış cephesindeki ve çatı kısmındaki balık pulu şeklindeki işçiliği görmeye değer. Yine online olarak bilet almak kalabalık sıralardan kurtulmanın en iyi yolu. Benim size önerimse, denk gelirseniz çatısında gerçekleşen canlı müzik ve gösteri akşamlarından birisine bilet almanız. Bu şekilde bilet aldığınızda önce Casa Batllo’nun audio guide ile iç kısmını geziyorsunuz, ardından çatısına çıkıp 2 içecek dahil olan biletinizle çok keyifli bir akşam geçiriyorsunuz. Resmi sitesinden detaylara bakıp, biletleri satın almak mümkün.

Plaça Catalunya :Büyük alışveriş merkezleri ve mağazalar ile Katalunya Meydanı (Plaça Catalunya), sürekli insanlarla dolup taşıyor. Barselona’nın en merkezi bölgesi ve yerel halk ile ziyaretçiler için favori bir buluşma yeri. Aynı zamanda Ciutat Vella ve Eixample bölgelerini ayıran coğrafi alan da bu meydan. Bir yanı Passeig de Garcia bir yanı La Ramblas olan meydan ulaşım konusunda da metro, otobüs, havaalanı otobüsleri gibi bir çok seçeneğe sahip. Şehri yürüyerek gezenlerin bilerek ya da bilmeyerek bir şekilde üzerinden geçeceği bir meydan burası.

El Born : Barselona’nın tüm mahallelerinin tarihsel olarak en alakalı olanı kesinlikle El Born. Buradaki binaların çoğu asırlar öncesinde yapılmış ve asansörleri yok. Birçok sokak o kadar dar ki, bölgenin çoğunda araba kullanmayan bir politika var. 1714 savaşındaki Katalan direnişi, El Fossar de les Moreres ve El Museu del Born gibi yerlere yansıyor. Nefes kesici Gotik Katedral’e (Santa Maria Del Mar) ev sahipliği yapmanın yanı sıra El Born, keyifli küçük restoranlar ve tasarımcı butikleriyle dolu.

La Boqueria :Burası Barselona’da açık bir pazar. Ünü Barselona’yı aşmış durumda; bir çok ankette ve dergide adını sık sık en iyi pazarlar listesinde görebilirsiniz. Burada aklınıza gelebilecek bir çok market&pazar ürünü satılıyor. Aynı zamanda yeme-içme için bar ve restoranları da barındırıyor. Şehrin kalbi sayılabilecek bir kısımda, Las Ramblas caddesinin üstünde olması neredeyse şehre gelen her turistin en az bir kez uğradığı bir yer haline gelmiş. Pazartesi’den Pazar’a açık olan La Boqueria sabah 08.30’da açılıyor ve akşam 20.00’de kapanıyor. Pazar günleri kapalı. Özellikle yoğun zamana denk gelmek istemezseniz 10:00 – 15:00 saatleri arasında bu pazara uğramaktan kaçınmalısınız. Taze meyve salataları, meyve suları ve deniz ürünleri benim bu pazardaki favorilerim!

Park Güell :1900-1914 yılları arasında Barselona’nın en ünlü mimarı Antoni Gaudí tarafından yaratılan Park Güell, 1984 yılında UNESCO Dünya Mirası listesine alındı. Park, Barselona’da şimdiye kadar çekilen hemen hemen her filmde yer alıyor ve güzel yapılar, renkler içeren akıllara durgunluk veren bir dizi içeriyor. Şekillerin yanı sıra ziyaretçilere Barselona için harika bir şehir manzarası da sunuyor. Park bir çok bölümden oluşsa da küçük bir kısmı ücretli ve ücretli kısımda Gaudi’nin asıl ince işçilikleri bulunuyor. Parkın açılış ve kapanış saati sezona göre değişiyor. Benden size bizzat denediğim ipucu ise parkın açılış saatinden en az yarım saat önce giderek ücretli kısma direkt olarak ücretsiz girmeniz. Aynı durum akşam kapanıştan sonra da geçerli fakat kararan hava gün ışığındaki kadar keyif vermeyebilir. Yok ben ekonomik olmak istemiyorum, uyurum derseniz de online olarak bilet almayı unutmayın.

Plaça d’Espanya :Şehrin kalbi olan meydanlardan birisi de burası. Montjuïc Çeşmesinin yer aldığı meydanda arka planda Palau Nacional ile akşamları dans eden fıskiyelerin, ışıkların ve müziğin güzel bir görüntüsünü izleyebilirsiniz. Aynı zamanda meydanın hemen yanında göreceğiniz alışveriş merkezi zamanında bir arenaymış. Alışveriş merkezinin içinde girip, asansörle en üst kata çıkarak ücretsiz olarak teras kısmına erişim sağlayıp Montjuic’e karşı Placa Espanya’yı fotoğraflayabilirsiniz.

Montjuic Mezarlığı : Barselona’ya gelip, Montjuic yakınlarındaysanız eğer ziyaret edebileceğiniz farklı yerlerden birisi de bu mezarlık. Buradaki anıtların tasarımı gerçekten etkileyici, her terasın arasındaki dik yamaçlar ve sarma yolları ziyaret etmek için ilginç bir yer.

Jardi Botanic & Llobera Bahçesi :Barselona’yı ziyaret eden bir çok turist tarafından bilinmeyen bu bahçelerin ikisi de birbirinden güzel. Jardi botanik bahçesi, Llobera ise tamamen kaktüslerden oluşan küçük bir bahçe. Her ikisi de Motjuic’de bulunuyor. Llobera biraz aşağıda kalırken, Jardi daha dik yamaçta biraz zahmetli bir çıkışa sahip. Yine de her ikisi de muhteşem manzarası ve yeşiliyle büyük huzur veriyor. İster Montjuic füniküleri ile çıkıp devamında yürüyebilirsiniz ister özel araçla bir yere kadar gidebilirsiniz. Her ikisi de haritalarda bulunuyor. Hatta benim Llobera ziyaretimden çektiğim fotoğraflarInstagram‘da en beğenilen karelerimden birisi oldu. Size de hem biraz dinlenmek hem isterseniz yakındaki diğer parklarda piknik yapmak ya da var olan bir kaç restoranda bir şeyler yiyip içmek için kesinlikle Montjuic yamacındaki parklardan en az birisine gitmenizi öneririm.

Parc de la Ciutadella : Söz parklardan açılmışken El Born’un ortasında, koşucuların en sevdiği devasa bir park olan Ciutadella’dan bahsetmemek olmaz. Spor yapmak için spor ayakkabılarınızı yanından ayırmayanlardansanız bu park sizin için en doğru adres! İçinde minik bir göleti, etkileyici bir çeşmesi de bulunan bu park günün her saati ziyarete açık. Sadece akşamları karanlık oluyor ama genel olarak her saat güvenli.

Triomf Kemeri : Triomf Kemeri, 1888 yılında Ciutadella’da düzenlenen Uluslararası Fuar için giriş kapısı olarak yapıldı ve şehrin ikonik yapılarından birisi haline geldi. Kemerin bulunduğu yerde aynı zamanda sağlı sollu palmiye ağaçlarının bulunduğu düz ve uzun bir park var. Hatta orta kısımda sokak sanatçıları, köşelerde de bocce oynayan şehrin yaşlı ama sportif delikanlılarını görebilirsiniz.

Palau de la Musica Catalana :Burası dünyanın en güzel müzik salonlarından birisi. Tuhaf bir şekilde, çok iyi bilinmiyor ama bu, büyük kalabalıklar tarafından akın edilmeden sık sık ziyaret edebileceğiniz anlamına geliyor. Başka bir modernist usta olan Lluis Domenech i Montaner tarafından tasarlandı ve 1908’de tamamlandı. Herhangi bir konser için bilet alıp, ortamın havasını deneyimleyebilirsiniz. İsterseniz sadece içini ve en görsel kısmı olan balkonunu da bilet alarak gezebilirsiniz.

Plaça Reial:Neoklasik cepheleri ve Antoni Gaudi lamba direkleri ile Reial Meydanı (Plaça Reial), hareketli La Rambla’ya sadece birkaç adım mesafede sevimli bir dinlenme yeri. Meydandaki palmiyeler ve kafelerle tatlı bir mola verebilirsiniz. Benim en sevdiğim meydanlardan birisi kendisi, siz de geçerken yolunuzu düşürün derim.

Magic Fountain of Montjuic :Saray Ulusal Sanat Müzesi (MNAC) merdivenlerinde oturun ve gökkuşağının her renginde muhteşem bir müzik, su akrobasi ve ışıklar sergilenen “sihirli” çeşmeyi seyredin. Günler ve saatler mevsime bağlı olarak değişiyor bu yüzden online olarak kontrol etmek gerek. Tamamen ücretsiz olan bu aktiviteyi akşamlarınıza enerji katmak için değerlendirebilirsiniz.

FC Barcelona Nou Camp :Futbol düşkünleri için Nou Camp’ı gezmek neredeyse bir zorunluluk. Sezon olmadığı vakit adeta çimlerinin bile pazarlandığı bir mabet haline getirmişler burayı. Önce içerideki müze kısmı, soyunma odaları, dua ettikleri yerler gibi kısımları görüp sonrasında sahaya, tribünlere çıkarak hemen hemen her yerini gezebiliyorsunuz. Ben hayatımda hiç futbol maçına gitmemiş hatta bu derece büyük bir stadyum görmemiş olsam da eş kontenjanından benim de gelip gezdiğim bir yer oldu. Eminim benim gibi nicesi var. Aynı zamanda formalar da satılıyor ve isterseniz kendi adınızı yazdırabileceğiniz bir Barselona formasına sahip olabilirsiniz. Sadece Euro’yu herhangi bir şeyle çarpmamak gerekiyor 🙂

Picasso Müzesi :İçeri girmek için uzun bir bekleyiş olabilir, ancak sadece genç bir sanatçı olduğu zamanlardan itibaren Picasso tarafından yapılan geniş koleksiyon portresini görmek için buna değer. Müzedeki grafik Picasso’nun erken çocukluktan Kübist tuvalleriyle dikkat çekici kariyerine ve son yıllarının tuhaf seramiklerine doğru ilerliyor. Her ayın ilk Pazar günü müzeyi ziyaret etmek ücretsiz.

La Pedrera ( Casa Mila ) :Bir başka Gaudí şaheseri olan La Pedrera’yı Gaudi sivil kullanım için yaptı. 1905 yılında Pere Mila, Passeig de Gracia’nın başında bir arsa satın alarak Gaudi’nin buraya bir apartman yapmasını istedi ve bu apartmanın ana katı olan Casa Mila’dan sonra La Pedrera bu şekilde de anılmaya başlandı. Taş ve demir kullanımı ve binadaki ağırlık dağılımı o dönemde devrimci bir yapı olarak ortaya çıkmış (1910) ve sonucunda hala konserler, sergiler ve her türlü etkinlik için kullanılan inanılmaz bir sanat eseri olarak Barselona’da turistlerin en çok ziyaret ettiği yerlerden birisi haline gelmiş. Online bilet alarak ve Casa Battlo gibi etkinlikleri kontrol ederek gitmenizi öneririm.

Tibidabo :Sanırım Barselona’nın birçok sakini, çocukken bu parkı ziyaret etmenin anılarına sahiptir. Tibidabo eğlence parkı, Barselona’yı çevreleyen tepelerden birinin üstünde yer alıyor. Şehrin iyi manzaralarından birisine sahip ve bu tepede bulunan kilise kesinlikle çok etkileyici. Otobüs ya da füniküler ile Tibidabo’ya çıkabilirsiniz. Eğer fırsatınız olursa yakınındaki labirent şeklinde düzenlenmiş park Parc del Laberint d’Horta’ya da uğramayı unutmayın. Eğer direkt bu parka gitmek isterseniz metro ve ardından 15 dakika yürüyerek de ulaşabilirsiniz.

Casa Vicens :Eğer Gaudi’nin ilk eseriyle tanışmak isterseniz gelmeniz gereken yer kesinlikle burası. Casa Vicens, Antoni Gaudí’nin ilk başyapıtı ve daha sonraki çalışmaların tohumlarını burada ekmiş. 1883 ve 1885 yılları arasında Vicens ailesi için bir yazlık ev olarak inşa edip, burada eşsiz yeteneğini sergiledi. 2005 yılında da Unesco burayı Dünya Mirası ilan etti. 2 katlı bu yapının içi kadar dışı da çok etkileyici. Çok sakin bir mahallede kalmış Casa Vicens ama görür görmez aradığınızın orası olduğunu anlıyorsunuz.

esrageziyor / Costa Brava

BONUS! Costa Brava : Eğer Barselona’da gezip gördüyseniz ve biraz da Akdeniz’in turkuazını yaşamak istiyorum derseniz size kara yoluyla ulaşabileceğiniz bir önerim var; Costa Brava! Barselona’dan Fransa’ya kadar uzanan İspanya’nın kıyı kesimi Costa Brava olarak biliniyor. Blanes’ten Cadaques’e kadar uzanan Costa Brava kıyılarının hemen hemen hepsi turkuaz ve sakin bir denize sahip. Barselona’dan 1,5 saat sürüş mesafesindeki bu kıyılara gelmeyi düşünürseniz size konaklama adına 2 önerim var; yakın olsun isterseniz Tosse de Mar, biraz daha vaktimiz var derseniz Begur bölgesinde kalabilirsiniz. Buralara kadar gelmişken Figueres’de Dali Müzesi’ni ziyaret edip, Haziran ayında mis gibi ıhlamur kokan dar sokakları ile Girona’yı da görebilirsiniz.

BARCELONA’DA YEMEK

Barselona ve yemek dendi mi arkadan bir grup futbol taraftarının heyecanlı tezahürat yapması gibi “Tapaaas!” kelimesi çınlıyor beynimde. Belki de bir çok insanın Barselona’ya taşınıp, orada yaşamak istemesinin sebebi aynı zamanda mutfak! Tercihiniz ister Michelin yıldızlarını almış restoranlar olsun isterseniz ucuz ve ekonomik tapasçı barlar; bu şehirde aç kalmanız mümkün değil.

Yalnız biliyorsunuz İspanyollar siesta yapmayı çok seviyor ve bu yüzden de restoranları, hatta kafeleri günün her saati açık olmuyor. Bu yüzden gitmeden önce çalışma saatlerine bakmak hatta gideceğiniz yerin internette numarası varsa arayıp rezervasyon yaptırmanız da mantıklı olabilir.

La Xampanyeria :İyi bir fiyata harika akşam yemekleri yiyebileceğiniz, bol ve aromalı et tapaslarının Cava(İspanyol köpüklü şarabı) ile servis edildiği ve tezgahta yemek alanı olan bir restoran. Bar atmosferi yerli halkla karışan ziyaretçilere keyifli bir deneyim sunuyor.

Tapas 24 :Şehrin Art Nouveau alışveriş caddesi Passeig de Gracia’nın hemen dışında yer alan Tapas 24, bocadillos (sandviç) ve café con lecheli (İspanyol lattesi) kahvaltısı için mükemmel bir seçenek. Brunch için erkenden gidin ya da yabani mantarlı kızarmış ördek yumurtası için kendinizi geç akşam yemeğine saklayın.

Ciudad Condal : Şehrin en turistik ama bir o kadar da geleneksek olarak bilinen popüler bir tapas bar burası. Klasik tapaslardan kroket, patatas bravas, pimientos de padron (yeşil biberler), keçi peynirli escalivada, romena montadita, hamli peynirli kruasan, mini burgerler çok güzel ve tabii ki crispy camambert.

100 Montaditos :İlk Madrid’de tanıştığım, İspanya genelinde ise 150’den fazla şubesi olan uygun bütçeli bir tapas cenneti burası. Hatta haftanın bazı günleri her şey 1€ gibi kampanyaları da olduğundan öğrenciler de çok sever. Çalışanlar genelde İngilizce bilmese de İngilizce menüleri var. Menüdeki 100’den fazla tapas/sandviçten seçip bir kağıda numaralarını yazıyorsunuz ve hazırlanıyor. Denk gelirseniz muhakkak gidin ve Tinto de Verano içmeyi unutmayın.

Taco Alto

La Flauta : Klasik tapasçılardan bir diğeri de La Flauta olduğundan yazmadan geçemedim. Pincho de Gambas Calamar (kalamar) ve Foie(kaz ciğeri) burada deneyebileceğiniz doyurucu tapaslardan.

Taco Alto :Minik ama doyurucu çeşitte tacoları, lezzetli sosları ve çeşit çeşit Margaritası ile çok keyifli bir atıştırmalık durağı. Sadece taco değil, salatalar ve quesadilla da sipariş edebileceklerinizden. Fiyatlar oldukça makul.

Espit Chupitos : Geceye başlamak için bir yer arıyorsanız eğer, menüsündeki 200den fazla kokteyl ile burası sizin için doğru yer olabilir.

Granja M. Viader :La Rambla’nın arka sokağında bulunan bu sessiz ve tarihi kafe eski bir süt barı. Uzun yıllardır yemek, kahve ve kakao servis ediyor. Churros yemek için ziyaret edebilirsiniz.

Cal Pep :Özellikle deniz ürünleri sevenler için günlük ve taze olarak değişen menüleri olan, şehir merkezinde küçük ama merkezi bir restoran burası. Canlı atmosferiyle genellikle rezervasyon yapılmadan masalarda yer bulmak zor olsa da rezervasyonunuz yoksa da bar kısmını düşünebilirsiniz.

Asador Casa Juaco :Eğer ki Calçots (taze soğan) seviyorsanız, şehrin merkezine kısa bir mesafede olan Casa Juaco’da mevsimindeyse bu tapası güzel sosuyla deneyebilirsiniz.

El Nacional :Passeig de Gracia’nın kalbinde, farklı alanlarda yüksek kaliteli ürünler hazırlayan 4 alan ve 4 bar bulunan yenilikçi konseptte bir yemek alanı El Nacional. Bir et restoranı, bir balık restoranı, bir tapas ve pirinç restoranı ve bir tane de şarküteri restoranı bulunuyor. Özellikle ortamı görmek için bile uğrayabilirsiniz buraya.


Barselona’yla ilgili diğer görsellere deesrageziyor Instagram hesabımdan ve #esrageziyorbarselona hashtaginden ulaşabilirsiniz.

* Bu yazı aynı zamanda 18 Temmuz 2018 tarihinde Pegasus Blog’da yayınlanmıştır.

Bunlar da ilginizi çekebilir;

18 YORUM

birsen alpOcak 4, 2019 - 07:37

bütün deneyimlerinizi okudum ve not aldım esra hanım. önümüzdeki hafta yapacağımız barcelona gezisi için eminim çok faydalı olacak çok teşekkürler bu güzel yazı için.

Reply
esrageziyorOcak 4, 2019 - 13:18

Ne demek, iyi seyahatler 🙂

Reply
SaraMart 3, 2019 - 14:35

Hayranım sana Esra ne zman bir yere gitmek istesem hep senin blogunu okuyup bilgi alıyorum 😊 Çok çok teşekkür ederim 🙏

Reply
esrageziyorMart 4, 2019 - 15:57

Sara ne demek, iyi seyahatler şimdiden! 🙂

Reply
HamzaMart 12, 2019 - 06:36

Hafta ya Eşim ve 1 yaşın a Barselona da Merhaba diyevek kızı la orada olacagız. Umarım keyifli bir tatil olur. Teşekkürler notlar için. 🙏

Reply
esrageziyorMart 12, 2019 - 10:33

Hamza Bey umarım bol güneşli bir tatil olur, iyi seyahatler şimdiden 🙂

Reply
NUMAN KOÇAKNisan 24, 2019 - 07:14

Yazınızı soluksuz okudum . Bu güzel bilgileriçin teşekkürler.

Reply
esrageziyorNisan 24, 2019 - 13:17

Ben teşekkür ederim yorumunuz için, iyi seyahatler 🙂

Reply
Gezi Tozu BurcuMayıs 11, 2019 - 15:05

Detaylı açıklamaların için teşekkürler Esra. 26 Mayıs akşamı Barselona’ya varacağız kısmetse. Sagra de Familia online biletlerine bakıyorum ama dediğin gibi %50 indirim bulamadım. Acaba ben mi bulamadım yoksa 2019’da kaldırmışlar mı dersin?

Reply
onurMayıs 25, 2019 - 16:56

merhaba Esra ;
bende barcelona gitmek istiyorum.Schengen vizesi alacağım.ülkeye girişte sıkıntı oluyormu,problem çıkartıyorlamı
hospitalet’le bilgin varmıdır. barcelona uygun kaliteli otel veya apart tarzı tavsiye edebileceğin yer varmı.ulaşım olarak ne tavsiye edersin.
şimdiden teşekkür ederim

Reply
esrageziyorMayıs 31, 2019 - 16:01

Merhaba,

İspanya’nın vize durumunu bilemiyorum, genel olarak Schengen vizeleri için şansınızı denemeden kimse sonuçla ilgili bir şey söyleyemez. Hospitalet’i bilmiyorum. Kendi seyahatinizi planlamaya dair yazım ulaşım, konaklama gibi bir çok konuyu içerdiğinden yardımcı olabilir;

//www.esrageziyor.com/kendi-seyahatinizi-nasil-planlarsiniz/

Reply
BegümHaziran 9, 2019 - 16:42

Merhaba Esra Hanım,
Bir gezimizi daha esrageziyor tavsiyeleriyle bitirip Barselona’dan döndük. Yazınızda bahsettiğiniz Llobera kaktüs bahçesine gitmek için çok uğraştık, ters taraftan geldiğimiz için yürüyerek gittik, teleferik kullanamadık ve çok yorulduk. Sonunda bulduk ve kapısında “03 Haziran-Kasım 2019 tarihleri arasında iyileştirme çalışmaları nedeniyle kapalıyız.” yazıyordu. Benim gittigim tarih ise 4 hazirandı 🙂 Yazınızı okuyup gidecek arkadaşların aklında olsun, bizim gibi kilitli kapıyla karşılaşmasınlar.
Park Güell için de açılıştan önce yetişmeye çalıştık fakat 10 dakikayla kaçırdık. Sizin ve öykününöyküleri hesabının dediği gibi açılıştan önce biletsiz girince çıkışta sorun olmuyor gibi bir durum yok artık. Belki sizlerin gittigi dönemde öyledir. Çıkışta biletinizi tekrar görevliye okumadan çıkamıyorsunuz, erken gelsek dahi çıkarken bilet almak zorunda bırakacaklardır. Hatta en son çıkışta okutan görevli shuttle için biletinizi saklayın dedi ve tekrar okuttuk. Artık esprisini yapar olduk, barselonadan çıkana kadar bu bileti saklayın diye.
Emeğiniz için teşekkür ediyor, devamını diliyoruz.

Reply
esrageziyorHaziran 18, 2019 - 21:51

Begüm Hanım çok teşekkürler.

Park Guell’e giriş bilgisi benden sonra bir çok blogger tarafından paylaşıldı evet. Ben bu akşam (18 Haziran 2019) son 6 ayda giden bir çok kişiyle konuştum ve sadece 1 kişiye çıkarken bilet sorma durumu olmuş, onlar da “bilmiyorduk, çöpe attık” diyince bir şey dememişler. Geri kalan 46 kişiye kimse soru sormamış. Hatta çoğu kişi gittiğimizde aynı zamanda farklı farklı ülkelerden turistler de vardı dediler. Tabii uygulama değişebilir ama benim de şimdilik öğrendiklerim böyle 🙂

Reply
Hüseyin DereliEkim 1, 2019 - 08:34

Merhaba Esra hanım. Güzel yazınız için çok teşekkürler. Benim sorum kombine biletler ile ilgili. Barselona’da park güell, sagrada familia, casa batllo, casa mila gibi Gaudi eserlerinin tümünü gezebileceğimiz bir kombine bilet paketi var mı? gezipgordum gezimanya sitelerinde barselona kart denilmiş bir de https://www.muzebiletleri.com/bilet/ispanya/barselona/sagrada-familia-bilet-turleri/ bu sitede the barcelona kart ile diğer yerleri kombine edin denmiş.

Cevabınız için teşekkür ederim, saygılarımla.

Reply
esrageziyorEkim 3, 2019 - 09:06

Merhaba,

Bazı yerler özel müze bazı yerler devlet müzesi gibi ayrı kategorilerde olduğundan bildiğim kadarıyla hepsini içeren bir kart yok. Barcelona City Pass ile Sagrada Familia ve Park Guell ücretsiz ama Casa’lar, Camp Nou gibi yerler %20 indirimli görünüyor.

Barcelona Pass ile ise Camp Nou, Casa’lar ücretsiz görünüyor. Size hangisi uyacaksa onu seçmek mantıklı gibi. İyi seyahatler.

Reply
AslıOcak 31, 2020 - 10:56

Merhaba, blogunuz gezilerimizde çok yardımcı oluyor. Yazılarınız için teşekkür ederim öncelikle. 🙂

2020 itibariyle T10 biletleri kullanımdan kalkmış, yerine T-Casual adlı bir bilet gelmiş. Yine 10’lu bilet, fakat sadece tek kişi kullanabiliyor ve de ücreti de zamlanmış. (11,35€)

Bir de havaalanı ulaşımında kullandığım alternatif bir yolu yazmak istedim, belki faydalı olabilir. Hiçbir blogda bu yola rastlayamadım çünkü. Havaalanından kalkan 46 numaralı otobüslerle Plaça d’Espanya’ya ulaşılabiliyor. Bu otobüslerde T-Casual biletleri geçerli, ya da otobüste tekli bilet alınabiliyor (2,40€). Daha sonra Plaça d’Espanya’dan bir çok noktaya aynı biletle aktarma yapılabiliyor.. T-Casual biletlerini metro istasyonunun girişindeki makinelerden aldık biz, havaalanında otobüse daha yakın ve kolay bir noktada var mı ondan emin değilim ama sanırım yoktu. 🙂 Havaalanına ulaşım için de tam tersi yol kullanılabilir.

Reply
esrageziyorŞubat 4, 2020 - 18:28

Aslı ekleme için çok teşekkürler, harika bilgi!

Reply

Yorum Bırak

error: Bu içerik korunuyor.